23 Haziran 2010 Çarşamba

Overlokçu geldi hanım

Sevgili Türk blog okuru sen bunu sık sık duyduğundan artık benimsemişsindir. Ama bu ülkenin sokaklarında minibüsler içinde overlokçular dolaşıyor. Ben bunu sadece İstanbul'a özgü zannediyordum. Meğerse yurt sathına yayılmış bu overlok müessesesi. Hoş bir kadın sesi arada sırada şu nidalarla sokakları dolduruyor:

"Halı kenarlarına, yolluk kenarlarına, paspas kenarlarına, battaniye kenarlarına, halıflex kenarlarına, el dokuma-yün ısparta halılarına itina ile overlok çekilir"

Yetişebilsem fotoğrafını çekeceğim ama ben makineyi alana dek minibüs içinde uzaklaşıyorlar. Arkalarında bıraktıkları Doppler efektiyle kalakalıyorum sadece.

Edit: Sonunda başardım. Minibüsün üstündeki yurdum delikanlısı da pek bir afili çıkmış.

8 Haziran 2010 Salı

Satırla girişmek istiyorum

Her ne kadar çocuğuma karşı sinirleri alınmış bir anne olsam da, bilen bilir, hiç de sakin bir insan değilimdir. Hatta "mazeretim var asabiyim ben" benim için yazılmış bir şarkı da olabilirdi pekala. Bu asabiyetim sonucu satırla girişmek istediklerimi sıralıyorum:
  • Sebepli ya da sebepsiz yere korna çalanlara (hele tam yatak odasının dibinde binbir zahmetle Evrim'i uyutmuşken arabasının koltuğuna tarlada yatar gibi yayılıp bir yandan geviş getirirken bir yandan da kornaya basanlara anında girişmek istiyorum)
  • Kesinlikle ama kesinlikle yol vermeyen ve hatta yanlışlıkla verse de nerdeyse geri almak istercesine üstüne üstüne gelen bütün şöförlere
  • Seçme ve seçilme hakkı dışında oturum, çalışma gibi haklara sahip olduğumuzu gösteren ve hatta üstünde T.C. vatandaşlık numarası bile bulunan Mavi Kart'a uzaydan gelmişçesine bakan ve onunla hiçbir işlem yapamayacağını söyleyenlere
  •  En az 15 dakika boyunca Evrim'in doğumgünü pastasını nasıl istediğimi en ince detayına dek anlatmama ve onların da not tutmalarına rağmen sonunda tamamen kendi kafalarına göre "birşey" yapıp eve teslim eden İnegöl'deki Sedef pastanesi çalışanlarına
  • Daracık sokaklarda lastikleri gıcırdata gıcırdata sürat yapmayı marifet bilen, ergenlik çağını çoktan geri bırakmış ama hala kendini böyle ifade ve ispat etme ihtiyacı hisseden zeka özürlülere
  • Elindeki çöpü dünyanın en normal hareketiymiş gibi gayet rahat bir şekilde yerlere atanlara
  • Nerede ve nasıl olursa olsun bütün ama bütün sigara içenlere
  • Yemekteyiz programının yapımcılarına, katılımcılarına, oyuncularına, senaryo yazarlarına, sunucusuna, kısacası bu programda emeği geçen herkese
  • Lost'un senaristlerine (arada onlar da nasibini alsın)
  • Oturma odasının duvarına ve balkona çarparak ev ahalisinin küçük çaplı kalp krizi geçirmesine sebep olan Aras Kargo'nun kamyon şöförlerine
  • İnsanların oturduğu ve girişinin minicik olduğu siteye günün her saati koca kamyonlarıyla tecavüz eden Aras Kargo'yu kiracı olarak alan yer sahibine
  • Gecenin ve sabahın köründe demir kepenkleri büyük bir gürültüyle kapatıp açan (tabii yine Evrim'i ve beni uykumuzdan sıçratan) ve bu yetmiyormuş gibi tam da yatak odasının altına 24 saat büyük bir gürültüyle çalışan koca bir soğutma motoru koyan ve şikayete rağmen kesinlikle kaldırmayan alttaki bakkala
  • Tam bir vahşi batı hayatı yaşadığımızı hissettiren, ne bakkala ne de Aras Kargo'ya lafını geçiremeyen site yönetimine
  • Her boş gördüğü alana konak, yalı, şato vs adını verdiği ama onlarla uzaktan yakından alakası olmayan gökdelenler diken inşaat şirketlerine
  • Çocuk arabasıyla hiçbir şekilde dolaşılamayacak şekilde kaldırım ve asfalt döşeyen, toplu taşıma araçlarına bebekle binilmesini imkansız kılan belediyeye
Hepsine ayrı ayrı sevgilerimi yolluyorum.